Candida cinsine ait 200 tür olmasına karşın, mantar enfeksiyonlarının yüzde 75'inden sorumlu olan Candida albicans eşeyli çoğalan, diploit, maya tipinde bir mantar türüdür. Ağızdan başlayan sindirim sisteminde yaşayan çok sayıdaki mikroorganizmadan biridir. Sağlıklı yetişkinlerin yüzde 40'ının ağız florasında, sağlıklı kadınların yüzde 20-25'inin vajen florasında Candida albicans’ın varlığı bilinmektedir. Flora üyesi olmakla beraber, oral ve vajinal fırsatçı enfeksiyonların da temel etkenidir.
Candidiyozis Nedenleri?
1- Bozulan bağırsak florası (Disbiyozis)
2- İlaç özellikle antibiyotik kullanımı; Antibiyotik kullanımı ile bağırsak florasında patojen olan bakterilerle birlikte patojen olmayan flora bakterileri de öldüğü için flora dengesinin bozulması ve candida sayısının artmasına sebep olur. Steroidler, ağrı kesiciler, hormonlar, sitotoksik ilaçlar ve kemoterapötikler de barsak florasının bozulmasının ve candidiyozisin en sık nedenlerinin başında gelir
3- Bağışıklık sisteminin zayıflaması; Nörolojik hastalıklar, immunoljik hastalıklar, sağlıksız ve dengesiz beslenmek özellikle de rafine karbonhidrat ağırlıklı beslenmek
4- Sindirim salgılarının primer veya sekonder azlığı, özellikle pankreas disfonksiyonu ile gelişen enzim üretimindeki dengesizliklikler
5- Karaciğer fonksiyon bozukluğu
6- Aşırı stres ve gerginlik
7- Sağlıksız beslenme; Özellikle hazır besinler, katkı maddeleri, dengesiz beslenme, tek yönlü beslenme, karbonhidrat ağırlıklı beslenme
8- Yeterince su içmemek
9- Ağız ve diş sağlığının bozuk olması, ağız sağlığı için gerekli olan hijyen önlemlerinin alınmaması
10- Kalitesiz uyku, uyku bozukluğu
11- Hormonal disfonksiyon
Candidiyozis Semptompları
Bağırsak candidiyozisi, genellikle uzun zaman içerisinde oluşan, başlangıçta kişinin dikkatini çekebilecek bulguları olmadığından olsa da kişinin “normal” gözüyle bakabildiği bir tablo olduğundan tanısı zaman almaktadır. Bağırsaklar vücudun ikinci beyni olduğu için, bağışıklık ve hormon sisteminin önemli bir parçası olduğundan candidiyozis semptomları tüm sistemleri ilgilendirmektedir.
Candidiyozis varlığında birlikte olması beklenen bulgular ise şöyledir; Disbiyozis, enzim eksikliği, asidoz, besin duyarlılığı...
İşte bu denge ve döngü göz önünde bulundurularak candidiyozisi olan hastalarda aramamız gereken semptomlar;
-
Depresyon, anksiyete, depresyon, sinirlilik hali, konsantrasyon güçlüğü,
-
Konstipasyon (kabızlık), diyare, meteorizm (karın bölgesinde gaz), mide ekşimesi, buna bağlı boğaz yanması, hazımsızlık, bağırsak krampları sebebi ile karın ağrısı, anüste kaşıntı, irritabl bağırsak sendromu benzeri şikayetlerin olması,
-
Karaciğer enzimlerinde artış, pankreas enzimlerinde azalma, şişmanlama, kilo verememe
-
Şeker açlığı
-
Halitozis (Ağız kokusu), diş ve dişeti hastalıkları, oral aftlar
-
Kronik yorgunluk, uyku bozuklukları, bitkinlik, enerji eksikliği, tükenmişlik hissi, keyifsizlik,
-
Kronik ağrılar, fibromiiyalji, migren, kas kasılmaları, eklemlerde şişkinlik ve ağrı,
-
Akne ve cilt döküntüleri, cilt hastalıklarının alevlenmesi, egzema, sedef, alerjik reaksiyonlar,
-
İdrar yolları şikayetleri (özellikle kadınlarda), dismenore, vajinal enfeksiyon ve mantar enfeksiyonlarının yaygın hale gelmesi, hormonal dengesizlik,
-
Erkeklerde prostatit, iktidarsızlık,
- Çocuklarda hiperaktivite, öğrenme ve davranış bozuklukları, iştahsızlık, tekrarlayan kulak enfeksiyonları
Candidiyozis’in Tanısı
Tamamlayıcı tıp bakış açısında her hastanın değerlendirmesinde olduğu gibi candidiyozis tanısı için de anamnez çok önemlidir. Kesin bir labaratuar tanısı yoktur, ancak herkesin evde kendisinin yapabileceği basit tükrük testi bu konuda bize çok yardımcı olur.
Candidiyozis’in Tedavisi
Maya mantarını tedavi ederken çok yönlü bir yaklaşım gerekmektedir. Candida albicans’ı sadece bir ilaçla öldürmek pek mümkün değildir. Kimyasal antimikotiklerin tek başlarına kullanımları sonrası tekrarların sık görülmesi bugün tamamlayıcı tıp yaklaşımıyla yapılan bütüncül tedavi protokollerini oluşturmuştur. Bu bakış açısıyla mayanın ölmesine neden olacak vücut koşullarının ve sağlıklı bakterilerin yenilenmesi için regüle bir ortamın sağlanması hedeflenmektedir.
Candidiyozis tedavisini aşağıdaki şekilde sınıflandırabiliriz:
1- Bitkisel ve kimyasal ilaç kombinasyonu (kimyasal destek ancak ciddi risk grubunda olan hastalarda uygulanır. Tedavi uzun bir süreci kapsar)
2- Sağlıklı ve dengeli beslenme (Özellikle rafine karbonhidrat ve her türlü tatlıdan uzak durmak tedavinin olmazsa olmazlarındandır. Candidanın tek besin kaynağının glikoz olduğu düşünüldüğünde bunun önemi çok açıktır). Ayrıca beslenmede özellikle probiyotik bakterilerce zengin ev yoğurdu, ev turşusu, evde yapılan kefir, şalgam ve doğal sirke (ev sirkesi gibi) bulunması çok önemlidir. Bunun yanında prebiyotik (probiyotikleri besleyen maddeler) muhteviyatı zengin gıdaların tüketilmesi çok önemlidir.
4- Su ve fiziksel aktivite
6- Kolonoskopi sonucu yaygın enflamasyon bulguları olan ve hastanın öyküsü alındığında İBS düşündüren durumlarda rektal ozon terapinin seyrini olumlu yönde değiştirmektedir.
7- Tıbbi bitkiler candidiyozisi tedavi etmede en önemli unsurlardır. Özellikle antifungal özelliği çok belirgin olan Aynı safa gibi bitkiler bize burada çok yardımcı olurlar.